Dengeli beslenme Enfeksiyon riskini azaltıyor
Yozgat İl Sağlık Müdürü Dr. Fatih Şahin, bebeklik döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlıklı, büyüme ve gelişme için esas olduğunu belirterek, anne sütünün enfeksiyon riskini azalttığını söyledi.
Güçlü bir bağışıklık sistemi, sağlıklı bir ömür yaşamak anlamına geliyor. Güçlü bir bağışıklığa sahip olmak içinse doğru beslenmek kritik önemde. Anne sütünün enfeksiyon riskini azalttığına dikkat çeken uzmanlar bebeklik çağında doğru beslenmenin önemine dikkat çekiyor. Bebeklere ilk altı ay tek başına anne sütü verilmesi, altı ay sonrasında ise ek gıdaya başlanması öneriliyor.
Dr. Şahin, bebeklik beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Bebeklikte doğru beslenmenin, ilk altı ay tek başına anne sütü ve altı ay sonrasında güvenli tamamlayıcı beslenme ile birlikte iki yıla kadar devam ettirilebilecek anne sütü beslenmesi olduğunu belirten Şahin, “Bebeklik döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlıklı, büyüme ve gelişme için esastır” ifadesini kullandı.
Dr. Şahin, anne sütünün ishal ve akut solunum yolu enfeksiyon riskini azalttığını anlattı. Ciddi soğuk algınlığı ve kulak burun boğaz enfeksiyonlarının altı ay tek başına anne sütü alan bebeklerde yüzde 63 oranında daha az görüldüğünü belirtti. Emzirme başarısının artırılmasının önemine işaret eden Şahin şöyle devam etti:
“Emzirme başarısı için doğum sonrası anne ile bebeğin hemen tensel temasının sağlanması, doğum sonrası rutin girişimlerin ertelenerek önceliğin emzirmeye verilmesi gerekir. İlk 24 saatte 8-12 kez emzirmenin teknik açıdan doğru bir şekilde sağlanması gerekir. Tıbbi bir gereklilik yoksa su, şekerli su, mama gibi takviyelerin verilmemelidir. Anneye D vitamini kullanması, doğru beslenmesi ve yeterli sıvı tüketmesi konusunda da öneriler verilmelidir. Hastane çıkışını takip eden 48-72 saat içinde emzirme süreci gözlemlenmeli ve sorunlar konuşulmalıdır. ”
Dr. Şahin, arzu edilenin bebeğin ilk 6 ay boyunca yalnızca anne sütü ile beslenmesi olduğunu belirtti. Yalnızca anne sütü ile beslenen bebeklerde ek gıdaya 17 haftadan önce başlanmaması gerektiğini belirten Şahin, ek gıdaya başlama sürecinin 26 haftadan da geç olmaması gerektiğini vurguladı. Anne sütünün yeterli olmadığı durumlar için de önerilerde bulunan Şahin, “Katı gıdaya çok erken başlamak yerine formül sütler tercih edilmelidir. Altı aydan büyük bebeklerde anne sütü yetersiz ise gereğinden çok tamamlayıcı besin veya başka bir süt vermek yerine devam sütü ile destek verilmelidir” açıklamasında bulundu.
Dr. Şahin, ek gıdaya geçilen bebeklerde gıda tüketim miktarlarına ilişkin bilgi verdi. Yeni doğan bir bebeğin mide kapasitesinin yalnızca 2 yemek kaşığı büyüklüğünde olduğunu belirten Şahin, “Bebeklerin midesi altıncı ayda 1 çay fincanı, yaşına geldiğinde 1 su bardağı kadardır” bilgisini paylaştı. Erişkinlerde mide hacminin genel olarak 30 ml/kg yani kilogram başına 2 yemek kaşığı olarak kabul edildiğini belirten Şahin, “Erişkin bir insana kıyasla bu kadar küçük bir kapasitenin çok verimli kullanılması, yüksek enerjisi olan, yeterli protein ve mikrobesin içerikli besinlerin bebeğe verilmesi gereklidir. Bu besinlerin kolay ulaşılabilen ve hazırlanabilecek bilindik gıdalar olması başarılı bir beslenme için temeldir. 6-8 aylık bir bebekte 2 öğün, 9-11 aylık bebekte 3 tamamlayıcı besin öğünü yeterlidir” ifadelerini kullandı.
Dr. Şahin, bebeklerde ek gıdaya başlarken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
“Tamamlayıcı beslenmeye tek çeşit ile başlanmalıdır. Her yeni gıda teker teker en az 2-3 gün aralıklarla eklenmelidir. Bebekler katı vejetaryen diyet almamalı, gıdalara şeker ve tuz ilave edilmemelidir.
Hazır çorbalar, konserveler, şeker ve tuz katkılı ürünler, çaylar, işlenmiş et ürünleri beslenmede yer almamalıdır. Bebeklikte farklı tatlar denetilmeli, özellikle sebzelerin nötr tatlarına alıştırılmalıdır. Bebeğin açlık ve tokluk ipuçlarına duyarlı, zorlama olmadan, öğün saatlerine ve içeriklerine özenli bir beslenme modeli uygulanmalıdır.” Haber Merkezi