TÜRK İNSANININ CANI YENİ ZELENDALININ CANINDAN DAHA MI KIYMETSİZ!
Sorgun Belediyesi’nden emekli kültür müdürü Hamza Peker, dünyada teknolojinin geldiği noktaya dikkat çekerek ”Yeni Zelanda’da bir kişi kontrol odasından 300 m. derinlikteki iş makinasını çalıştırıyor, her şeyi kontrol ediyor, izliyor. Orman katliamı yok, tehlike yok, kaza yok.” Dedi.

 Peker, izlediği bir belgeselle ilgili düşüncelerini gazetemizle paylaştı. Peker şunları söyledi: "Bir televizyon kanalında  “Altın peşinde - Parker'in Yolu” isimli programın Yeni Zelanda bölümünü seyrediyorum. Parker genç bir altın madencisi. Ekibiyle birlikte ormanlık alanda ve yer altındaki bir altın madenini ziyaret ediyorlar. 300 metre yer altına jipleriyle birlikte döne döne iniyorlar ve yer üstünden kontrol edilen ve çalıştırılan 28 ton ağırlığındaki iş makinasının çalışmalarını izliyorlar. Ekipten biri de yukarıdaki kontrol odasından 300 m. derinlikteki iş makinesını sadece bir kişinin nasıl çalıştırdığını ve nasıl kontrol ettiğini izliyor. Orman katliamı yok, tehlike yok, kaza ihtimali yok, can kaybı yok. Kısacası çevre kirliliği ve çevre katliamı yok. Adamlar ülkelerini, insanlarını seviyor. Yerli olsun, yabancı olsun hiç bir olumsuzluğa izin vermiyorlar." 
"Türk insanının canı, Yeni Zelandalının canından daha mı kıymetsiz. Yeni Zelandalının ki boş hamaset değil gerçek vatanseverlik" diyen Peker "Acaba diyorum bizim hükümetin ve ilgili bakanlıkların bu teknolojiden haberleri var mı. Varsa niçin elin gavurlarına (İsrailli, Kanadalı, ABD’li, İngiliz vs. kim varsa) ülkemizin ormanlarının katledilmesine, İliç’te olduğu gibi insan kayıplarımıza niçin seyirci kalıyorlar. Yoksa Kazdağları, Erzincan, İliç, Yeni Zelanda topraklarından daha mı değersiz! Türk insanının canı Yeni Zelandalının canından daha mı kıymetsiz. Yeni Zelandalının ki boş hamaset değil gerçek vatanseverlik. Biz ise bu konuda sınıfta kaldık." ifadelerini kullandı. (Alparslan Gazi Doğan)