SALİM TAŞÇI’YI KAYBETTİK

 Yozgat’a kazın mezarımı
 Küfül/küfül
 Çamlığın yeli yalasın mezar taşımı
 Sevdalılar otursun yanı- başıma
 Sürmeliyi çığırsınlar.
 Kalkar dinlerim
       Böyle diyor Salim Taşçı bir şiirinde.
 Salim Taşcı “Sorgun Sevdalısı” bir hemşehrimizdi.
 Başkentin ünlü emlakçılarından.
 Daha önceleri 9 hikayesi sinema filmi oldu.
 “Satılık Dünya” ve “Bankayı Portakal Gibi Sattım” kitapları çok satan kitaplar listesine girdi.
 Son günlerde yeni çıkan “Küs Topraklar” adlı hikaye kitabıyla gündemde.
 Yazarın, adıma imzalayarak gönderdiği bu kitabını bir çırpıda, hem de zevkle okudum.
 Küs Topraklar; “Topraktan geldik, toprağa gideceğiz” diyen yazarın “Toprağı da küstürdüğümüz” vurgusu ile ile başlıyor.
FERSİZLER 
KAHVESİ
 Sonra,çiçeği burnunda bir gazeteci Gürbüz beyin Anadolu’da “Fersizler Kahvesi’nde” yaptığı röportajlar ile yazdığı birbirinden güzel, gerçek ve sürükleyici, günümüzün önemli meselelerine parmak basan bir kurguyla kaleme aldığı hikayeler demeti ile devam ediyor.
 Hacı’nın Düğünü, Yoluk Fehmi, Fırıldak Halil,Kelci Niyazi, Komünist Arif, Devletin Valisi, Küs Topraklar adlı hikayelerinde toplumsal olayları bir hikayeci gözü ve gözlemiyle, açık ve yalın,Yozgat şivesiyle harmanlayarak anlatmış.
 Okurken hem gülüyor, hem de düşünüyorsunuz.
 Kitapta yer alan hikayeler; hepimizin günümüzde de kafamızı meşgul eden sıkıntılarımıza bir ayna tutmuş sanki.
       CAHİLİN KARANLIĞI
 Kitaba adını veren Küs Topraklar hikayesinde ise yazar; parti ve ağalık düzeninin hüküm sürdüğü günümüze göndermeler yapmış.
 “Ağalar ve beyler isterler ki kendi çocukları okusun,bunların dışındakiler cahil kalsın. Ne demiş atalarımız: “Gecenin karanlığından korkma, cahilin karanlığından kork.
       YEŞİLE SEVDALI
 Salim Taşçı deyince ağaçtan, ormandan bahsetmeden geçemeyiz.
 Ömrü boyunca 500 binden fazla fidan dikti…
 45 hatıra ormanı oluşturdu.
 İlk mesleği gazetecilik olan Taşçı, memleketi Sorgun’u unutmadı.
 Ay-yıldızlı bayrağımızı da ormana işleyerek doğduğu Sorgun’da orman kurdu.
 Yeşile olan sevdasını kurduğu ormanlarla taçlandırdı.
 Onun için Taşçı, “ağaca, ormana da vurgu yapmış: ”İhanetler karşısında bu topraklar küsmez mi!. Sömürülen, hoyratça kullanılan,erozyona kurban edilen bu topraklar küsmez mi!” demiş.
       SİLLE YİYENLER
 Düzenin acımasızlığı da vardır bu hikayede:
 “Fersizler kahvesinde oturanların hepsi sille yiyenlerdir. Ağadan, beyden, acımasız düzenden sopa yiye yiye sırtları nasırlaşmıştır. Şimdi söyler misin bana, toprak küsmüş çok mu? Ben de küsüm bu düzene.” Der.
 Ve kitabını şu üç satırla bitirir:
 “Hey ağalar, beyler, sayınlar…
 Şunu iyi biliniz ki; malın, mülkün sahibi Allah, vücudun sahibi toprak, arada kalır bir hoş seda…”
SEZAR'IN HAKKI SEZAR'A....
Kıymetli hemşehrimiz Salim Taşçı bir Sorgun sevdalısıydı.
Doğduğu topraklara sevdalı idi.
 1997 yılında “Sorgun’a Sorbon yakışır” -Sorbonne: Paristeki bir üniversitenin adı- diyerek Salim ağabeyin öncülüğünü yaptığı bir seferberlik başlatılmıştı.
 Bu faaliyet o yıllarda amir, memur esnaf ve serbest meslek erbabı  ve yerel yöneticiler gibi bütün kesimleri bir araya getirmişti.
  “Sorgun’a Fakülte Yaptırma Vakfı” o yıllarda kuruldu. Bu Vakıf’a ilk bağışı yapan da Salim Taşçı olmuştu. Ardından Sorgunlu hemşerilerimiz Vakıf’a  maddi ve manevi ciddi yardımlarda bulundular.
 Bu gayretler sonucunu verdi, Sorgun 30 Ekim 2014 tarihinde fakülteye değil ama Meslek Yüksek Okulu’na kavuştu. 
Son çıkan "Turnalar" adlı şiir kitabıydı.
Şair/ Yazar/ İş İnsanı Salim Taşcı kitabın arka kapağında kendisiyle alakalı duygularını" En büyük hobim, yazmak ve ağaç dikmek, söylemim "Önce Vatan " demektir" diyerek dile getirmiş. Turna esintisiyle şair ; özlem, hasretlik, sevmek, acı, tatlı gibi birçok duygularını dizelere dökmüştü.
        GÖNÜL ADAMI
 Yade Kitap’tan çıkan eser sağlık çalışanlarına adanmış.
 Salim Taşçı; sanat adamı, şair, yazar, ünlü emlakçı…
 Ama en önemlisi Salim ağabeyin benim nazarımda “Gönül Adamı” olmasıdır.
 Hoş bir eserle, hoş bir seda verdin bize…
... O güzel insan aramızdan ayrıldı, beka alemine göçtü.
Allah gani gani rahmet eylesin. Ailesi ve sevenlerinin başı sağolsun...