Acıyı yaşamak da, yazmak da zor.
Bilmem ki nasıl anlatılır.
10 ilimizi vuran deprem hepimizin yüreğini yaktı.
Ne büyük yıkım Allah’ım!
Bir damla su, bir “oh”luk nefes!
Bir can, bir umut!
Başka hiçbir şeyin kıymeti yok.
Sorgun'dan, Yozgat'tan, Türkiye’min dört bir yanından güzel insanları seferber olmu kiş.
Atına, arabasına binen, kazmasını, küreğini alan deprem bölgesine hücum etti.
Kazanını, kepçesini alan düştü yollara…
Bir tas çorba vermek, gönülleri ısıtmak için.
Anadolu kadını sofrasındaki peyniri, çanağındaki çökeleği, başındaki yazmasını, çocuğunun ayağındaki patiği bir yaraya olur diye gönderdi…
Bir haftadır gözümüz kan çağı oldu ağlamaktan…
Dayanmak ne mümkün.
Maraş’ta, Antep’te, Hatay’da, Diyarbakır’da ve diğer illerimizde binlerce Melik, binlerce Ökkeş depremin enkazında can verdi.
Binlerce can da kurtarıldı.
CENNET'TE GÜVERCİNLERİN SESİ
Mucize kurtuluşları ağlayarak izledik
16 yaşındaki Hedil, depremden 135 saat sonra kurtarıldı.
Hedil, güzel isim. Cennet’te güvercinlerin sesi, demekmiş.
Türkiye'yi sevince boğan bir başka mucize.
Cemile isimli küçük kız.
Kendisini kurtarmaya gelen arama kurtarma ekibi polise bakın ne diyor:
-Babam öldü, otuz saattir onun cansız bedeniyle yaşıyorum.
Boğazım düğümlendi bu sözleri duyunca.
İsmiyle müsemma Cemile!
Cansın, umutsun, sen ne güzel bir kızsın…
Daha nice mucizeler.
153 saat sonra gelen mucize ile Adıyaman’da Rabia öğretmen ve kız kardeşi Elif de enkazdan kurtarıldı.
Bu kurtuluşlar yüreğimize su serpse de yaşanan acıyı dindirmek zor ve zaman alacak.
BU HESAP MAHŞERE KALMAZ
Maraş’tan bir haber geldi
Dediler ki Melik öldü!
Ooy Melik, Melik, Melik!
Bundan böyle bu türkü her duyduğumuzda içimizi daha çok kanatacak.
Yüzlerce Melik, Ökkeş, Hedil ve Cemile’ler yetim ve öksüz büyüyecekler.
Almanya’da topu topuna 3 bin 550 müteahhit varken, tüm Avrupa ülkelerinde 50 bini geçmezken, bizde ise bu sayı 453 binmiş.
Kimse kusura bakmasın kardeşim.
Herkes mesleğini yapmalı.
Çaycı, çorbacı, ütücü, sobacı, öğretmen vs. bunlardan müteahhit mi olur?
On binlerce ölü ve yaralı.
Türkiye tek yürek olmuş bu yaraları sarmaya çalışıyor.
Sarar ama, insanlara mezar olan bu binaların yapılmasına izin verenlerin, milletin parasından, taşından, toprağından, demirinden, çimentosundan, hayatından çalanların yanına kar kalmamalı, mutlaka hesap vermelidirler.
Bu hesap mahşere kalmaz…