CANI SAĞ OLASICA
Konuşma ve meramımızı anlatmada sorunlar yaşıyoruz.
Bazıları ne konuştuğunu, bazıları da ne yazdığını bilmiyor.
Bilmekte istemiyor. Bilmek istese ağzından çıkan o çok kötü, hakaretvari kelimelerin hiçbirini kullanmaz.
Tabii kimisi de özellikle bilerek kullanıyor.
Birisi hakkında sosyal medyada kullandığımız sözlere varsayalım beş yıl sonra;
-0h be ne de güzel söylemişim, diyebilirmiyiz!
Yoksa; “Ne kadar da ayıp etmişim” mi deriz.
Bence diyemeyiz. O hesabı o gün kapatır , yenisini açarız. Neden? Önceki paylaşımlarımızla yüzleşmemek için.
Kelimelerin büyüsüne inanmak lazım. Canlıdırlar ve çok şey ifade ederler.
Türkçe gibi güzel, anamızın ak sütü kadar temiz, tertemiz dilimize çirkin kelimeler yakışır mı!
"Dün dündür, bugün bu gündür" şeklinde düşünen siyasetçileri ayrı tutuyorum.
Çok nezaketli ve naif insanlar, karşısındaki insana söylediği bir çift sözle onu kötü
davranışlarından alıkoyabilir:
-Kardeşim senin gibi güzel insana bu yakışmıyor! Dese varya bu söz karşısında akan sular bile durur…
Kızdığımız, öfkelendiğimiz kişiyi fazla üzmemek için kullanırız. Öfkemize gem vuran çok edepli, yumuşak bir söz.
Görevde iken Yozgat il merkezinde Eğitim Araçları ve Donanım’da şef olan bir ağabeyimiz vardı. Fazlı İçduygu. Okullarımızın ihtiyacı olan donanım malzemeleriyle ilgilenirdi. Mütevazi, çelebi bir gönül insanıydı. Okullarımıza tahsis edilen malzemeleri aldırmakta gecikince hemen telefonla arardı:
-Durali hocam, “canı sağ olasıca” hani kimse gelmedi. Malzemeleri aldırmadınız.
Ben hemen anlardım ki Fazlı ağabey kızmış bize. Kızınca sözüne “canı sağ olasıca “ile başlardı.
Böyle güzel insanları saygıyla anıyorum.
AŞK OLSUN
Karşımızdaki insanın tutumunu, davranışını beğenmediğimiz zaman da “kınama-sitem” anlamına gelen “aşk olsun” u kullanırız. Mesela, 'Senden hiç beklemezdim, aşk olsun' deriz.
Bazen dervişlerin de aralarında bu sözü “selam “ anlamında kullandığı ifade ediliyor.
rengi beyazdır..."