Yıl 1934.
Ağustos’un sekizi. Sorgun Kaymakamı Şevket Eker
Havza ilçesine tayin edilmiştir.
İlçe halkı ve yöneticiler Şevket Bey’i
Sorgun’dan ayrılışında uğurlamak için bir tören
düzenlerler. Törende halkın duygu ve düşüncelerini
dile getirme görevi de Demli Molla’ya düşer. Demli
Molla (Müftü Hasan Coşkun) o zaman Sorgun
müftüsüdür. Demli Molla törende etkili ve duygulu bir
konuşma yapar ve Kaymakam Şevket Eker için yazdığı
şiiri okur. (1)
İşte o duygulu konuşma:
KAYMAKAM ŞEVKET BEYDEN AYRILIRKEN
Sevgili Kaymakam Şevket Beyden ayrılırken,
Sevgili Beyefendi, şu dakikada bedbaht
kazamız emrü idarenize veda ederken içinde derin bir
acı duyuyor.
Çünkü himmeti, rütbesinden yüksek, sahai
gayreti makamından çok geniş genç bir idare
amirinden ayrılıyor.
Kazamız yenidir. Teşkilatını tamam edememiş,
yokluk vasıtasızlık içinde kıvranıyorken teşrif edildi.
Beş altı ay müddetle idarei hususiyemizi bataklıktan,
mâliyemizi geçen senelerden kalma pürüzlerden
temizlemiş, muafiyetten (Af kanunu) bilistifade nüfusu
mektumeyi yoluna koymuş, kudretli, genç bir
Kaymakamdan ayrılıyor.
İrfan yurdunun temellerini atan, kanuni
vazifesini yaparken köylerin de zerre kadar gönüllerini
gücendirmeyen bir idare memurundan ayrılan kaza
ağlarsa çok görmeyiniz.
Beyefendi, Sorgun kazadır, ama Merzifon'da
kazadır. Birisi yokluk içinde çırpınırken, diğeri sınger
saati gibi rakkas vurup geçmektedir.
Esasen bu memleketin servet kaynağı iki
damardandır:
1. Ziraatçilik. 2. Hayvanatı ehliye yetiştirmektir.
Zaman itibariyle ikisi de aşağı düşmüş ve
menabil varidat kurumaya yüz tutmuştur. Böyle darlık
içerisinde varlık göstermek, şu suretle yüksek vilayetin
mazharı takdiri olmak ilk memuriyet veren genç bir
kaymakam için en büyük muvaffakiyettir.
Şevket Beyefendi,
Faaliyetle kalbimizin en derin köşesine
yerleşen İzmir Valisi Kâzım Paşa Hazretleri,
Kaymakam olarak kazamıza teşrif etseler ancak bu
kadar iş yapabilirlerdi. Çünkü; halkımızın vaziyeti
bundan fazla iş yapmaya müsait değildir. Her fenalık
yokluktan çıkar.
Kudret fevkinde yük taşıyan vapurun kumlara
oturacağı muhakkaktır.
Gençliğinizde bu gibi darlıkla karşılaşırken
varlık göstermeniz adeta Yunan, dolayısıyla Avrupa
çelik zırhlı ordularına karşı elinde söğüt sopası,
başında namaz bezi, sırtında çocuk kundağı ve kağnı
arabası ile Avrupa'nın son sistem makinelerine karşı
Fatma Hanımın taarruzuna benzer.
İşte büyük dahimizin işareti üzerine, ölmüş
Türkler dirilmiş, Kapitülasyon zincirlerini kırmış, Sevr
paçavrasını bednamların yüzüne vurmuş, hukukunu
dünyaya tanıtmış, hakkı istiklalini gasplar elinden
koparmış ve hem de tarihi cihana altın kalemle
yazılmıştır.
Beyefendi, Sorgun devlet makinesi yakın bir
mazide mihverinde işlemeye başlamıştır.
Ey idare mütehassısı Şevket Bey,
Bu feyizli cümerdeki ruhu halka anlatan, şiarı
Cumhuriyeti en ufak köye kadar okutan,
okutturan, öğreten sizdiniz.
DEMLİ MÜFTÜ'NÜN KAYMAKAMA HİTABI
Demli Molla Kaymakam Şevket Eker’i
Sorgun’dan uğurlarken konuşmasına şöyle devam
ediyor:
Demek ki" Devlet Dolabı" böyle güzellikle de
dönermiş.
Kaymakam lafzı yad edilince, Bekir Ağa
Bölüğünün inzibat zabıtlığından seçme kaza
kaymakamlığına tayin edilen, İmamın mezhebine,
kitabına muhtarın soyuna- sopuna küfür sallayarak
eski mektep hocası gibi gördüğünü haşlayan bir
adam aklımıza gelirdi.
Mazisi böyle helecanla dolu, hali zati alileri
gibi devlet idarecilerini görünce halkımızın
bırakmak istemeyeceği şüphesizdir.
Ne mutlu Havza kazası ki size kavuşuyor, ne talihsiz
Sorgun ki sizden ayrılıyor.
Şevket beyefendi, beşeriyeti çıldırtan üç hassa var
ki;
1. Gençlikte mühim bir koltuk işgal etmek,
2. Servet- saman sahibi olmak
3. Rical-i Devlet'ten birine dayanmaktır.
Efendimizde her üçü de mevcut olduğu
halde kimsenin tahrik ve iğfaline aldanmadınız.
Hakikat uğrunda uğraşmaktan usanmadınız. Azmü
kanaatınızdan geri dönmediniz. Herkesi değeri
nispetinde taltif etmek, kanuni vazife ve selahiyeti o
çerçeve dahilinde tatbik etmek gibi şahsiyetinize
inhisar eden bir büyüklüğe maliksiniz.
Allah'ü Taala sizi genç Cumhuriyetimize
bağışlasın. Yaşasın size bu gibi idare usûllerini
öğreten irfan ocağı, var olsun hüsn-ü ahlak ile
evladını teçhiz eden ana kucağı, size Allah'ın hıfzu
emanetine yollarken, Sorgunluların üzerindeki bu
sevginizi ölümden başka bir kuvvetin sökemeyeceği
bir mahalle hak ettiklerini arz eyler, dini duygularını
deruhte etmiş bulunduğum kazamız halkı namına
da minnet ve şükranlarımı takdim eylerim efendim.
Şevket-i şanına yandığım genç Türk
Ne çabuk kazayı mahsun edersin
Havza-i Devlet'te(3) payidar ol da
Bir gün Vali olur avdet edersin
Sağ ol da Sorgun'u dilden bırakma
Takdir edemedik kusura bakma
Ateş-i hicrinle bizleri yakma
Gâhi selam yazar memnun edersin
Anadolu öz gülüsün meleğim
Türk bağının sümbülüsün çiçeğim
Cumhuriyet bülbülüsün a beğim
Savcı (4) ile selametle gidersin
Gerçi yaşın ufak, idaren kâmil (5)
Azmine hiç kimse olamaz hail
Böyle ayrılığa değiliz kail
Demli'yi hasretle dilgir edersin
Demli Müftü Haşan Coşkun 8.8.1934
(1) Müftü Hasan Coşkun hakkında daha
geniş bilgi için, Durali Doğan’ın Yozgat İsimler
Sözlüğü adlı kitabına bakılabilir.
(2) Bu konuşma metni ve şiir; İdarecinin Sesi
dergisi, Ocak 1989 Cilt.3, Sayı. T de yayınlanmıştır.
(3) Havza, Samsun'un bir ilçesi.
(4) Savcı, Kaymakam Şevket Beyin 2
yaşlarındaki oğlunun adı.
(5) Kaymakam Şevket Eker, 1931 yılı Mülkiye
Mektebi mezunu olup, 1974'de Nüfus İşleri Genel
Müdürlüğü görevinden yaş sınırı sebebiyle
emekliye ayrılmıştır.
(6) Doğan, Durali; Sorgunlu Demli
Müftü'nün Bir Mülkiyeli Kaymakama Hitabı, Sıla
Dergisi, Sorgun 1997 Sayı.5. Sh. 34- 35.
Kaynakça
Doğan, Durali; Yozgat Şair ve Yazarları, S.
43- 50.
Doğan, Durali; Yozgatlı Aşık Sıtkı Baba,
Sılam Basımevi, S. 9- 10.
Doğan, Durali; Yozgat Şair v