UMUDA YOLCULUK-2
”1936' da eğitmenlik sistemiyle başlayan ve 1937- 1946 yılları arasında 8 bin eğitmenin yetiştiği ve eğitimde görev aldığı süreç , 17 Nisan 1940 'da yasayla kurulan Köy enstitüleri ile devam etti. On dört yılda 18.200 öğretmen yetişerek yurt hizmetine koştu.
Köyden gelerek yetişen çocuklar ,öğretmen olarak köylere umut ve ışık olarak döndüler.Bir yanda ikinci dünya savaşı ve bir yanda cehalet savaşı devam ederken , bilim, akıl ve çağdaşlık yolunda ulusumuzu kalkındırmak ve aydınlatmak üzere umutla, heyecanla, özveriyle, azim ve kararlılıkla yurdumuzun kırsal kesiminde 21 ayrı bölgede kurulan Köy Enstitüleri , eğitim tarihine damgalarını vurmuşlardır.
Türkiye' ye özgü ve özgün olarak kurulan , uygulamalı eğitim ve öğretimi esas alan ve dünyaya örnek bir eğitim uygulaması ile köy enstitüleri, Türkiye ve dünya eğitim tarihinde derin izler bırakan eğitim kurumları olarak kaldı. Türk ve dünya eğitim tarihinde seçkin ve özgün yerini korumakta.
Tarım derslerine öğrenciler ,ZİRAAT MARŞI ile başlamaktaydılar:"Sürüp eker biçeriz, güvenip ötesin /Milletin her kazancı, milletin kesesineToplandık baş çiftçinin, Atatürk'ün sesine /Toprakla savaş için, ziraat cephesine,Biz ulusal varlığın temeliyiz, köylüyüz…"Köy Enstitülerinde uygulanan iş ve meslek eğitiminin amacını en doğru biçimde anlatan Ziraat Marşı, yurdumuzu insanı ve toprağı ile kalkındırmayı, geri kalmışlıktan kurtarmayı sağlayacak eğitici önderleri yetiştirmek için çalışmaktaydı.
Köy Enstitüleri Marşı da çarşamba günleri öğle yemeğinden sonra söylenmekte ve devamında öğrenciler çalışma kollarına göre guruplara ayrılarak iş ve meslek uygulamalarına, atölyelerde, uygulama alanlarında, müzik, resim, el işi, tiyatro salonlarında devam etmekteydiler:"Alnımızda bilgilerden bir çelenk /Nura doğru can atan Türk genciyiz,Yer yüzünde yoktur olmaz Türk'e denk /Korku bilmez soyumuz. Candan açtık cehle karşı bir savaş /Ey bu yolda ant içen genç arkadaş Öğren öğret hakkı halka ,gürle coş durma durma koş.
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun /Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun." Kırsal kesimde kurulu 39.000 köyden 35.000'ninde okul ve öğretmen bulunmayan ve halkın büyük çoğunluğunun okuma -yazma bilmediği ülkemizi, eğitim çıkmazından kurtarmak üzere kurulan köy enstitüleri, ne yazık ki çağ dışı düşüncelere ,siyasi entrikalarla , karanlık oyunlara kurban edilmiştir.Değerli yazar Yaşar Kemal şöyle demiş: " Ben, üç şeyle övünmesini isterim Türkiye'nin: Atatürk'ün gerçekleştirdiği kendine dönüş ve bağımsızlık politikası, Hakkı Tonguç'un gerçekleştirdiği demokratik eğitim ve Nâzım Hikmet'in getirdiği insancıl,ulusal şiir."Köy Enstitüsü mezunu ünlü şair Mehmet Başaran"TONGUÇ BABA" şiiri:"Adın bir destan şafağı işte /Umudu, sevinci büyütüyorlar okullar /Halk babası köyler babasıHa desen horona kalkar milyonlar /Sen Anadolu'sun , halksın, köylersin."Teorik ve uygulamalı eğitimin yanında, atölyelerde iş meslek kazanmayı da öğreten bir eğitim sistemini esas alan köy enstitülerinden mezun olan öğretmenler arasından çok sayıda yazar,şair, ressam, müzisyen, tarımcı, sağlıkçı, siyasetçi ve devlet adamı çıkmıştır.