KIBRIS TÜRK’ÜN HUDUT TAŞIDIR
Durali Doğan
Türkiye'nin sabrı 1974'te taştı. Türk askerleri Kıbrıs'a 20 Temmuz sabahı çıkarma yaptılar.
Parola ‘‘Ayşe tatile çıkabilir’’di.
Öyle de oldu.
Kıbrıs’ta Nikos Sampson Darbesi fitili ateşledi.
15 Temmuz 1974 pazartesi günü saat 09.00'da Nikos Sampson fedaileri ile birlikte yönetime el koydu.
20 Temmuz 1974 tarihinde Mehmetçik; Garanti Anlaşması'nın III. maddesine istinaden Kıbrıs’a ayak bastı.
Allah Allah sesleri eşliğinde sahile çıkan askerlerimiz yoğun havan atışı ve makineli tüfek atışıyla karşılanmasına rağmen adaya Türk bayrağını dikti.
Ardından 14 Ağustos 1974 tarihinde ikinci barış harekatı yapıldı.
Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıslı Türklerin can güvenlikleri sağlandı.
Rumların Enosis hayali Akdeniz'in karanlık sularına gömüldü. Bu savaşta; 498 Türk askeri, 70 Kıbrıslı Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk'ü şehit oldu.
Kıbrıs savaşında Sorgun’dan 3 şehit verdik.
Gazilerimiz oldu.
Toprağa düşen şehitlerimizin ve akıtılan kanları ziyaret için Kıbrıs’a gimek bana da nasip oldu.
Kıbrıs Harekâtı'nda Kıbrıs'a ilk çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri 50.Piyade Alayı'nın komutanı Şehit Halil İbrahim Karaoğlanoğlu’nun, Eymirli şehidimiz Mustafa Duman’ın, yine ikinci Kıbrıs harekatında şehit düşen Sorgun Küçük Köhne köyünden Zekeriya Çetin’in, Gözbaba köyünden şehit Osman Yıldırım’ın Girne- Lefkoşe arasındaki şehitlikte bulunan kabirlerini ziyaret etmek, ruhlarına dualar göndermek , kabirlerine Sorgun’dan götürdüğümüz toprağı koymak nasip oldu.
Belki duymuşsunuzdur 1974 Kıbrıs Barıs Harekatı zamanında bir Türk tankının Beşparmak dağlarının zirvesine kadar tırmanıp orada kaldığı bahsedilir.
İşte o tankı gördük.
Dünya savaş tarihinin ibret dolu bir tablosudur bu.
Tankın hâlâ o dağın zirvesinde durduğu anlatılır.
Dünya durdukça da duracaktır.
Selam olsun bu destanı yazanlara.
Selam olsun o tankı oraya çıkaranlara
“Kıbrıs Türk”ün hudut taşıdır.”
Bu taşı yerinden oynatmaya çalışanlara karşı yazılan destanın kahramanlarını ziyaret ettik..
Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş ve çarpışmada şehit olmuş gençler yatıyor Boğazköy Şehitliği'nde. Kastamonulusu, Diyarbakırlısı, Bingöllüsü, Yozgatlısı, Sorgunlusu.
Balıkesir beldesinden geçiyoruz. Kıbrıs Üniversitesi görünüyor. Taşkent köyü. Eski ismi Digeman olan Dikmen köyünü de geçtikten sonra Boğazköy Şehitliği”ne varıyoruz.
Şehitlerimize layık modern bir mekan. Kıbrıs’ta verdiğimiz şehitlerin isimleri tek tek mermer levhalara yazılmış. Gurur duyuyoruz.
Yozgat’tan verdiğimiz şehitler:
Veli Alkan (Yozgat), P. Er Tahsin Tunç (Yozgat), Halil Bulut (Yozgat). Sorgun’dan ise üç şehidimiz Boğazköy şehitliğinde ebedi uykusuna dalmış: Mustafa Duman (Eymir beldesi), Zekeriye Çetin K. Köhne köyü) ve Osman Yıldırım (Gözbaba köyü)
Bu şehitlerimizin kabirlerine Sorgun’dan götürdüğümüz vatan toprağından birer avuç koyuyoruz. Dosta düşmana “Siz rahat uyuyun Kıbrıslılar, biz canımızı verdik sizler için' dediklerini duyar gibi oluyoruz.
Şehitlerimin aziz hatıralarını yaşatmak üzere yapılmış bu şehitlik onlara yakışır abide, levha ve destansı sözlerle, şiirlerle süslenmiş bir güzellik ve maneviyat taşıyor.
Boğazköy Şehitliği’nden Beşparmak Dağları’na doğru yol alırken şu dizeler şu dizeler dökülüyor dudaklarımdan:
Bayraklara bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır