KASTAMONU ÇOK ŞANSLI Durali Doğan/ Sorgun Medya Gazetesi  2003-2007 yılları arasında Sorgun Kaymakamı olarak görev yapan Meftun Dallı, Kastamonu Valisi olarak atandı. Sevilen ve sayılan kişiliği ile Sorgun'da iz bırakan Meftun Dallı; Kocaeli/Derince kaymakamlığı yapıyordu. Meftun Dallı'nın Vali olması Sorgun halkı tarafından sevinçle karşılandı. Bugüne kadar Sorgun'da onlarca görev yapan kaymakamlar arasında "Ha olmuş, ha olmamış" denilen, adı sanı daha ayrıldığı gün unutulanlar olduğu gibi, unutulmayanlar da var.  Kişiliği ve hizmetleri ile takdir toplayan, sevilen kaymakamlarımız; Fuat Aslan, Ekrem Erdoğan, Mustafa Karabacak, F. Necmi Kurt, Mustafa Dündar, Meftun Dallı ve Levent Kılıç'ı nasıl unuturuz.   Meftun Dallı'da ismini iz bırakanlar listesine adını yazdıran devlet adamlarındandı. Vali olarak Kastamonu 'ya çok faydalı hizmetler yapacağına inanıyorum. Kastamonu deyince akla Türk Kurtuluş Savaşı'nın Türk kadın kahramanı Şerife kadın gelir. Hüzünlü bir hayat hikayesi var. Kastamonu'daki cephanelerin Ankara'ya götürülmesinde büyük mücadele vermişti. Cephaneler ıslanmasın diye kazağını cephanelerin üstüne örtmüş, yavrusu ölmesin diye de üzerine abanmış ve bunun sonucunda 21 yaşında donarak hayatını kaybetmişti. O kahraman Şerife Bacı'nın da bu tayinle ruhu şad olmuştur.  Meftun Dallı, Sorgun'a 29 Ekim 2007 tarihinde veda etmişti. Duygu, düşünce ve gönül dünyamı harmanlayan bir "Veda" idi bu. Kaymakam beyin vedasında; yürek burkan kelimelerin, onu anlatan cümlelerin bölük pürçük kaldığını, yutkunulduğunu hatırlıyorum.  Geride bir iz ve gönül dostları bırakabilen insanlara ne mutlu. O hayatını doğruluk, dürüstlük, tevazu, çalışma üzerine tanzim eden değerli bir insandır.  Onu dört yıllık sürede, düşünce yapısında ve idealinde böyle tanıdım, böyle bildim. 0, ilçemizden -sevilmek gibi-büyük bir servet edinerek Çubuk'a gitmişti. Öyle bürokratlar vardır ki makama ulaşmak için bin takla atar, sonra da içinden geldiği milletine tepeden bakar, onları küçümser.  Meftun bey; tam tersine herkesle kucaklaşan içimizden biri olarak gönlümüzde taht kurdu, en yüce makam olan gönül köşkümüze oturdu. Hala yerini kimseler dolduramadı. Meftun Dallı gerçekten bir beydi, beyefendiydi.  O büyüklerini; anne, baba; küçüklerini kardeş, bacı gördü. Yakın durdu, yoldaş oldu, gönüldaş oldu. Kibir kulesinde yaşamadı.  Halkla ve halkın sesi basınla da iyi geçindi. Hep iletişim halinde olduk. Gazetemizde onu üzecek bir haber yaptığımızı hatırlamıyorum. Dürüst, samimi, mütevazi, çalışkan, örnek insan, şair ve sanat adamı, musikişinas kişiliği ile hatırlıyoruz Meftun beyi. Kastamonu çok şanslı. Çünkü; bundan böyle Türk milletine ve Anadolu'ya aşık bir devlet adamı tarafından yönetilecek. Sayın Valimize "Hayırlı olsun" diyor, Sorgun'dan selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz... Yazımı Meftun beyin çok beğendiğim bir şiiriyle noktalıyorum. STOCKHOLM'DEN ANADOLUYA SESLENİŞ Anadolum, bin yıllik otağımsın, Dar günümde sığındığım dağımsın, Vefakâr yârim, yanan ocağımsın, Ben senin yazını, kışını sevdim. Nice cihangîrin geçtiği yoldun, Kaç kere boşaldın, kaç kere doldun, Sonunda Türk'e ebedî yurt oldun, Yol geçnmez dağını, taşını sevdim. Bana senden uzakta her yer sürgün, Yüzüm güler görünse, gönlüm kırgın, İstemem, yabanda toy olsa her gün, Sert suyunu, yavan aşını sevdim. Sînende uyuyan ceddin şânını, Aşk deryâsı Yunus'un irfânını, Uğrunda ölen şehîdin kanını, Kalan yetimin gözyaşını sevdim