“ Arzumuz,dışarıda bağımsızlık, içeride kayıtsız ve şartsız millî egemenliği korumadan ibarettir.
Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en kıymetli mirası olan istiklâl aşkı ile doluyum.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Cumhuriyet yolunda kararlılık ve başarı ile yürüyeceğiz.
Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.”AtatürkTarık Zafer Tunaya’nın ifade ettiği gibi ,“Cumhuriyet, millî devletin karakterinden doğmuştur.” Türkiye Cumhuriyeti,Mustafa Kemal’in kafasında ve gönlünde uzun yıllar boyunca şekillenen bir mucizedir.Akıl ve bilim ışığında çağdaş Türkiye projesidir. Samsun’dan Ordu Müfettişi olarak 22 Mayıs 1919 da gönderdiği raporunda, ”Millet, millî egemenlik esasını ve Türk milliyetçiliğini kabul etmiştir.Bunu gerçekleştirmeye çalışılacaktır.”
Millî Mücadele’nin temel prensiplerini belirten özgürlük çağrısı Amasya Genelgesi’nde, “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
Erzurum Kongresinde,”Millî kuvvetleri etkin ve Millî iradeyi hâkim kılmak esastır.”ifadeleri yer almıştır.Çeşitli konularda gerici bir grup halkı, kuşku ve kaygılara sürüklemek istiyordu. Yurt gezilerine çıkan Mustafa Kemal, halkı bu yanlış ve haksız propagandalara karşı uyarmak istedi. “Lozan barış görüşmelerinden olumlu sonuçlar alacağımız inancını belirttim.
Halifelik konusunda halkın kuşku ve kaygılarını gidermek için uzun konuşmalar yaptım. Kesin olarak dedim ki:“Ulusumuzun kurduğu yeni devletin yazgısına,işlerine, bağımsızlığına,unvan ve kimliği ne olursa olsun,hiç kimseyi karıştırmayız.
Ulus kurduğu devleti ve onun bağımsızlığını koruyor ve sonsuza değin de koruyacaktır.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinde, hedefine ulaşma kararlılığı açıkça vurgulanmıştır: “ Büyük kararlar vermek yeterli değildir.Bu kararları cesaret ve kesinlikle tatbik etmek lazımdır. Gerek askerî yaşamımın ve gerek siyasî yaşamımın bütün dönem ve bölümlerini işgal eden mücadelelerimde daima hareket kuralım, milli iradeye dayanarak milletin ve vatanın gereksindiği amaçlara yürümek olmuştur.Ordumuz hayat ve onur mücadelesinde,milletin amaçlarının tek dayanak noktasıdır.”
Millî Mücadele’nin temel amacı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmaktı. Tarihin akışı içersinde gerekli değerlendirmeler yapılarak,zamanı geldikçe gerekli askeri,siyasi, yasal ve idari uygulamalara geçildi.13 Ekim 1923’te Ankara Başkent yapıldı.”Ankara hükümet merkezidir.Ve ebediyen hükümet merkezi kalacaktır,”diyen Mustafa Kemal, devletin şeklini belirlemek için gerekli çalışmaları arkadaşları ile birlikte titizlikle yürüttü.Ortaya çıkan pürüzleri giderdi ve 28 Ekim 1923 günü arkadaşlarına;”Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” müjdesini verdi. Anayasa değişikliği üzerinde İsmet Paşa ile çalışarak,kanun teklifine,”Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir.” Kaydını eklendi.29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat 20.30…Anayasa değişikliği onaylandı.
“Yaşasın Cumhuriyet” heyecanı ve alkışları ile Cumhuriyet kabul edildi. Saat.20.45’te TBMM 158 üyenin oy birliği ile Ankara Milletvekili Mustafa Kemal Paşa ilk Cumhurbaşkanı seçildi.”Hep beraber ileriye gideceğiz.Türkiye Cumhuriyeti mesut,muvaffak ve muzaffer olacaktır.” Sözleri ile değerlendirme yaptı…Her alanda çok ağır koşullarla baş başa olan ülkemizi ve ulusumuzu kısa zamanda aydınlığa çıkararak çağdaş Türkiye Cumhuriyet devrimlerle donattı ve mucizeler yarattı.!00.yıla ulaşan ve Sonsuza dek yükselerek yaşayacak olan Cumhuriyetimiz dünya ülkeleri arasından seçkin ve saygın yerini koruyarak Atatürk’ün aydınlık yolunda “Yurtta barış dünyada barış” stratejisi ile ilerlemeye devam edecektir.
Türkiye cumhuriyeti bütün dünyada örnek alınan evrensel bir değer olmuştur. Dünya liderleri Atatürk’ü her zaman örnek almaya devam etmekteler. Anıtkabir şeref defterleri incelendiği zaman , O'nun, her zaman bir…