Öğretmenler marşı
“…Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş;
Durma durma koş./Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.” İsmail Hikmet ERTAYLAN
"Efendiler,milletimizin amacı, milletimizin ülküsü, bütün dünyada tam manasıyla medeni bir toplum olmaktır... Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak yaşamak için şarttır,” diyen Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun 11.11.1928 tarihli toplantısında, “ Millet Mektepleri Talimatnamesi “ kabul edildi. Resmi Gazete’nin 24 Kasım 1928 tarih ve 10481 sayılı nüshasında yayımlandı.
Talimatnamede,TBMM tarafından kabul edilen yeni Türk harflerinin, kısa bir zamanda ve kolay surette her ferdin ve büyük halk kitlelerinin süratle okur yazar hale getirmek maksadı ile her Türk vatandaşının üye olarak kabul edildiği, ” Millet Mektepleri Teşkilatı” kuruldu.Teşkilât talimatnamesinin 4.maddesi: “Bu teşkilatın reisi umumiliğini ve Millet ‘Mektebi’nin Baş muallimliğini Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Hz. Kabul buyurmuşlardır…”
ATATÜRK’ÜN " Millet mektepleri baş öğretmenliği' ni" kabul ettiği 24 Kasım tarihini esas alan MEB,ülkemize özgü olarak, bu tarihi "ÖĞRETMENLER GÜN" olarak belirlemiştir.
UNECO ve İLO örgütlerinin önerileri üzerine ,5 Ekim 1966 tarihinde "Öğretmenlerin statüsüne ilişkin tavsiye kararı alan Birleşmiş Milletler teşkilatı, 5 Ekim 1994’de 5 ekim tarihini "DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ " olarak ilân etmiştir. 100 'e yakın ülkede bu tarih, “Dünya Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır.
Batıda ilk öğretmen okulları da 1800 lü yıllarda kurulmuştur. Ülkemizde de ilk öğretmen okulu 16 Mart 1848’de Darülmuallimin adıyla açılmıştır. Ülkemizin 173 yıllık bir öğretmen yetiştirme deneyimi söz konusudur. Böyle bir deneyime sahip öğretmenlerimizi, Atatürk, irfan ordusu diye nitelendirmiştir.
Eğitime ve bu alanda hizmet verecek MEB larına büyük özen gösteren Mustafa Kemal, çocuklarımıza verilecek eğitim ve öğretimin temel ilke ve hedeflerini 27.10.1922 günü Bursa'da öğretmenlere verdiği söylevde şöyle ifade etmiştir:
"...Okul,genç kafalara,insanlığı saymayı,ulus ve ülkeyi sevmeyi,bağımsız yaşamayı öğretir;bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için tutulması gereken en doğru yolu öğreten okuldur.ülkemiz içinde uygar düşüncelerin, çağdaş ileriliklerin vakit yitirilmeksizin yayılması ve gelişmesi gereklidir. En önemli ve verimli ödevlerimiz öğretim ve eğitim işleridir.Bu işlerde ne yapıp başarıya ulaşmamız gerekir. Bir ulusun gerçek kurtuluşu ancak bu yoldadır. Bu zaferin sağlanması için hepimizin tek can, tek düşünce olarak belirli bir program üzerinde çalışmamız gerekir.İleri ve uygar bir ulus olarak yaşayacağız…”
Atatürk‘ün çağdaş eğitim hakkındaki görüşleri:
- Eğitim milli olmalıdır. Bu milli eğitim gelecek nesillere kuvvetli bir milli his aşılamalı, milli birlik ve beraberlik duygusunu kuvvetlendirmeli ve toplum ihtiyaçlarına uygun olmalıdır.
Eğitim bilime dayalı olmalıdır. - Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
- Eğitim işlevsel olmalıdır, öğretilenlerin toplum hayatında kullanılması önemlidir.
- Eğitim meslek kazandırmalıdır.
- Eğitimde cinsiyet farkı gözetmeden her iki cins de eşit hak ve İmkanlardan faydalanmalıdır.
Okur-yazarlık bir ülkenin üretimini artırıyor diyen UNESCO, bütün dünyada "İşlevsel Yetişkin Eğitimi Projesi" ile sorunlara çözüm aramakta.Ayrıca çağdaş eğitim konusunda, gelişen teknoloji ve bilim ışığında bütün ülkelerle işbirliğine gitmektedir.Ulusal ve evrensel boyutları olan eğitimin önceliği ve önemi bulunmaktadır.
"Dünya barışı içinde insanlığın gerçek saadeti, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve başarıya ulaşmasıyla olabilir." M.Kemal Atatürk (25.X.1931- Balkan Konferansı)
Ülkemizin ve ulusumuzun her alanda yükselmesi için, uygulamalı eğitim anlayışını esas alan Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenlerin ve onların yetiştirdiği öğrencilerin eğitim,kültür ve sanat tarihimizdeki özgün, seçkin, etkin ve örnek hizmetleri her zaman takdirle anılmaktadır.
“…Sınıfa girdiği zaman cumhurbaşkanı bile,öğretmenden sonra gelir” diyen Mustafa Kemal, kültür ordusu olarak vasıflandırdığı öğretmenleri, memleketin bilim, kültür, ekonomi ve bayındırlık alanlarında kutsal amaçların yükselmesi için en önemli eğitim ve kültür ordusu olarak değerlendirmiştir.
ÖĞRETMENİM
Her gün her saat durmaz, sunarsın farklı bilgi /Kaderimin yolunu , çizersin öğretmenim.
Karanlığın içinde"Bir elinde tebeşir, diğer elinde silgi /Hep yetişmemiz için, yazarsın öğretmenim, meşale' çiçeklerine, gözü gibi bakan sensin yakan sensin.Minicik neyinlere ilimle akan sensin/ Cehaleti bilginle ezersin öğretmenim.”Allev Akboğa
Öğretmenler!
“Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu kalite ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem.”
Okul, öğretmen, öğrenci,aile ve ulus eğitim alanında ve tüm alanlarda birbirini tamamlayan bir bütündür. Eğitim yakın çevreden başlar,aile,okul,öğretmen ile ülkeye ve dünyaya açılır…
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarken , hiç bitmeyen okul, eğitim, öğretmen sorunlarının çözülmesi için en büyük gayret gösterilmelidir.Bu konuların önceliği ve önemi unutulmamalıdır. Başöğretmenimiz Atatürk başta olmak üzere aramızdan ayrılan tüm öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anarken , sorunlarının çözülmesi dileğiyle başarılar diliyorum.