GÜLE GÜLE TOPAL ASKER
Öğretmen Ali İhsan Güneş’in vakitsiz vedası hepimizi üzdü.
Öğretmen Ömer Güneş’in ağabeyi olan Ali İhsan hoca Yozgat merkeze bağlı Gevrek köyündendi.
Tokat Öğretmen Okulu’nu bitirmişti.
Önce yetiştiği çevreye, yakınlarına ışık olmaya çalışmış, sonra da öğrencilerine..
Sorgun’da uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu.
Sağlık sorunları yaşadı. Yürüme zorluğu çekiyordu. Sonra akülü araba kullanmaya başladı.
Sağlığına elverişli olur diye Antalya’ya taşındı. Yazın Sorgun’da, kışında Antalya’da kalıyordu.
Her geldiğinde ziyaretime gelir, görüşür, sohbet ederdik.
En son bu yaz görüştük.
Sorgun’da sevilen, sayılan, güvenilen, dürüst kişiliği ile gönlümüzde taht kurmuştu Ali İhsan Güneş öğretmenim…
Onunla bir tiyatroda kesişmişti yolumuz.
Birlikte tiyatro yaptık.
Ekmeğimizi bölüştük, hikayemizi bölüştük, birlikte çok sahne tozu yuttuk, sahnemizi bölüştük…
Birlikte ağladık, birlikte güldük, birlikte heyecanlandık.
Bir kez olsun bizleri üzmedi.
Vatanseverliği, mertliği, vefakarlığı ve rol yaparken gür sesi ile hatırlarım onu…
Binlerce öğrenci yetiştirdi. Eminim öğrencileri de onu çok sevmiştir, vefatına da üzülmüştür..
Benim yazdığım “Bacımın Gelinliği” oyununda “Topal Asker Mehmet” rolünü oynamıştı.
Hayatında yiğit olduğu kadar, oynadığı Topal Asker rolünde de yiğitti. Gerçek hayatında hiç rol yapmadı.
Yozgat merkez ve tüm ilçelerde sahnelediğimiz oyun çok tutulmuştu.
Oyunda kimler yoktu ki:
Öğretmenler; Celal Oğuz, Ali Kılıçoğlu, Ünsal Ekinci, Mustafa Tekkelioğlu, Celal Laçin, Muammer Değerli, Öğrenciler Yasemin Karslı ve Meltem...
Bacımın Gelinliği; tiyatrolarım içinde yurdumuzun birçok yerinde en çok oynanan oyunlardandı.
Oyunu; İstiklal Savaşı’nda Yozgat’ta yaşanan gerçek bir hikayeden yola çıkarak yazmıştım.
Bir kahramanlık destanı, dramatik bir gelinlik hikayesiydi anlattığımız…
Oyunun final sahnesinde Topal Asker bacısı Elif’e şöyle sesleniyordu:
-Bacım.. Elif bacım.. Balaban bakışlı, uğru nakışlı bacım!. Yüksek yerlerde açan yayla çiçeğim.. Sen, derin imân ve vatan sevgisiyle yaratılmış kutlu bir varlıksın. Kutlu günlerde hep senin destânın anlatılacak... Bu mukaddes gelinlik bazen orduların, bazen de en ileri fikirlerin öncüsü olacak ve sonsuza kadar dalgalanacak.
Ve bacısı Elif’te ağabeyi Topal Asker’e şehadet şerbetini içerken şunları mırıldanıyordu:
- -Ben sevgilime kavuştum ağabey! Alımla pulumla, şanımla işledim! Vatanın havasını, kokusunu, sevdasını içime sindire sindire bayraktarlarımıza örtü olsun diye göz nuru döktüm. Artık ben de mutluyum! Ay yıldızlı Hilâlimize benim de kanım karıştı!.. Gelinliğimin destanı, sonsuza kadar anlatılacak…
İşte böyle dünya fani, ölüm gerçek…
Sevdiklerimin arkasından iki cümle ederken gözlerim dolar, duygulanırım…
Yine öyle oldu.
Bugün gözü yaşlı evlatlarınla, torunun Ali İhsan ile seni yad ettik.
Mekanın cennet olsun Ali İhsan hocam…
Güle güle Topal Asker güle güle...
GÜLE GÜLE TOPAL ASKER
GÜLE GÜLE TOPAL ASKER
Öğretmen Ali İhsan Güneş’in vakitsiz vedası hepimizi üzdü.
Öğretmen Ömer Güneş’in ağabeyi olan Ali İhsan hoca Yozgat merkeze bağlı Gevrek köyündendi.
Tokat Öğretmen Okulu’nu bitirmişti.
Önce yetiştiği çevreye, yakınlarına ışık olmaya çalışmış, sonra da öğrencilerine..
Sorgun’da uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu.
Sağlık sorunları yaşadı. Yürüme zorluğu çekiyordu. Sonra akülü araba kullanmaya başladı.
Sağlığına elverişli olur diye Antalya’ya taşındı. Yazın Sorgun’da, kışında Antalya’da kalıyordu.
Her geldiğinde ziyaretime gelir, görüşür, sohbet ederdik.
En son bu yaz görüştük.
Sorgun’da sevilen, sayılan, güvenilen, dürüst kişiliği ile gönlümüzde taht kurmuştu Ali İhsan Güneş öğretmenim…
Onunla bir tiyatroda kesişmişti yolumuz.
Birlikte tiyatro yaptık.
Ekmeğimizi bölüştük, hikayemizi bölüştük, birlikte çok sahne tozu yuttuk, sahnemizi bölüştük…
Birlikte ağladık, birlikte güldük, birlikte heyecanlandık.
Bir kez olsun bizleri üzmedi.
Vatanseverliği, mertliği, vefakarlığı ve rol yaparken gür sesi ile hatırlarım onu…
Binlerce öğrenci yetiştirdi. Eminim öğrencileri de onu çok sevmiştir, vefatına da üzülmüştür..
Benim yazdığım “Bacımın Gelinliği” oyununda “Topal Asker Mehmet” rolünü oynamıştı.
Hayatında yiğit olduğu kadar, oynadığı Topal Asker rolünde de yiğitti. Gerçek hayatında hiç rol yapmadı.
Yozgat merkez ve tüm ilçelerde sahnelediğimiz oyun çok tutulmuştu.
Oyunda kimler yoktu ki:
Öğretmenler; Celal Oğuz, Ali Kılıçoğlu, Ünsal Ekinci, Mustafa Tekkelioğlu, Celal Laçin, Muammer Değerli, Öğrenciler Yasemin Karslı ve Meltem...
Bacımın Gelinliği; tiyatrolarım içinde yurdumuzun birçok yerinde en çok oynanan oyunlardandı.
Oyunu; İstiklal Savaşı’nda Yozgat’ta yaşanan gerçek bir hikayeden yola çıkarak yazmıştım.
Bir kahramanlık destanı, dramatik bir gelinlik hikayesiydi anlattığımız…
Oyunun final sahnesinde Topal Asker bacısı Elif’e şöyle sesleniyordu:
-Bacım.. Elif bacım.. Balaban bakışlı, uğru nakışlı bacım!. Yüksek yerlerde açan yayla çiçeğim.. Sen, derin imân ve vatan sevgisiyle yaratılmış kutlu bir varlıksın. Kutlu günlerde hep senin destânın anlatılacak... Bu mukaddes gelinlik bazen orduların, bazen de en ileri fikirlerin öncüsü olacak ve sonsuza kadar dalgalanacak.
Ve bacısı Elif’te ağabeyi Topal Asker’e şehadet şerbetini içerken şunları mırıldanıyordu:
- -Ben sevgilime kavuştum ağabey! Alımla pulumla, şanımla işledim! Vatanın havasını, kokusunu, sevdasını içime sindire sindire bayraktarlarımıza örtü olsun diye göz nuru döktüm. Artık ben de mutluyum! Ay yıldızlı Hilâlimize benim de kanım karıştı!.. Gelinliğimin destanı, sonsuza kadar anlatılacak…
İşte böyle dünya fani, ölüm gerçek…
Sevdiklerimin arkasından iki cümle ederken gözlerim dolar, duygulanırım…
Yine öyle oldu.
Bugün gözü yaşlı evlatlarınla, torunun Ali İhsan ile seni yad ettik.
Mekanın cennet olsun Ali İhsan hocam…
Güle güle Topal Asker güle güle...
Ekleme
Tarihi: 11 Mart 2024 - Pazartesi
GÜLE GÜLE TOPAL ASKER
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.