UÇMAK
Yahya Aksoy
Bütün canlılarda uçmak isteği ve uçmak duygusu bulunduğunu düşünüyorum.
Yalnız kuşlar,kelebekler,arılar,sinekler uçmaz ya insanda uçar diye harekete geçenleri tarihin sayfalarında bulabilmekteyiz.
Kimileri rüyada uçarken kimileri de hayalen uçar bulunduğu yerde değil haya ettiği yerlerde yaşar. Paraşütlü uçuşlar, uçaklı uçuşlar,balonlu uçuşlar bir tutkudur insanlar için.
Çocukların en büyük tutkusu uçurmalar daha küçük yaşta duyguları tatmin ederler.
Yer yüzü insana dar gelmekte ve uçma arzusu,görme ve gezme tutkusu insanoğlunu
Aya,yıldızlara uçmaya zorlamaktadır…
Olamayacakları,yapılamayacakları hayal edenlere de “uçuk-kaçık “gibi sıfatlar eklemekteyiz.Belki de bir zamanlar aya çıkılacağını söyleyen ilk insana da böyle denmiştir.
Yeni bir şey ortaya atanlara, farklı bir düşünce ve söylem geliştirenlere de “hayalperest” sıfatını kondurmakta ve “aklını yemiş- aklını oynatmış” gibi sözlerle karşılamaktayız.
Bu durumlarda Oğulcuk Köyü bilgesi rahmetli Hacı Yusuf amca şöyle derdi:
“Şu insanoğlu böyledir, ağzınla kuş tutsan ona hiçbir şeyi beğendiremezsin..!”
İnsanlarda var olan uçma duygusunu tatmin etmek için Bursa,Antalya ve Erzurum gibi yerlerde dağların yüksek yerlerinde ve deniz kenarların da yükseklerden denize ve boşluklara, vadi aralarına atlama turizmini geliştirmek için projeler uygulanmakta ve buralara her yaşta insan koşmaktadır.
Olanak sağlanırsa insanlar koşmayı da, uçmayı da sevmekteler.Sağlık için de yararlı olduğu bilim adamlarınca anlatılmakta…
Bir de arabayla uçuş yarışları izlemekteyiz.Tehlike,macera,heyecan,tutku ve ödül yan yana yaşanmakta.
Bir zamanlar aklarını yerden kesme sakın derlerdi. Ayağını yere sağlam bas, ne varsa toprakta derlerdi. Şimdiler de ne varsa uçmakta diyenler çoğaldılar, ülke ülke kongrelere ve turlarakatılarak geziyorlar .
“İstakbâl göklerdedir” diyen önder Atatürk’ün hedeflerini de unutmamalıyız.
Kanat uçmanın esasıdır.Bunu kuşlarda, uçaklarda,böceklerde görmekteyiz.
“İnsanların yüksek göklere çıkmaları için gerekli kanatlar hep kitapların sayfalarından yapılmıştır” sözü de anlamlıdır.
Gidemediğin yer senin değil derler.İşte insanı bilmediği yerlere götürecek olan şey kitapların sayfalarındadır.
Çok gezen mi , çok okuyan mı daha çok bilir ? konusunda ilk ve orta okullarda “münazara” yapılırdı bir zaman. Teknoloji geliştikçe dünya küçüldü,uzaklar yakın oldu.Atla geldiğiniz yere uçaklarla gider olduk, Bilgi kitaplar ve iletişim araçları sayesinde yaygınlaştı,güncelleşti ve hatta,günlük değil anlık oldu.
Bütün bu gelişmelerin insan neresinde diye acaba ? sorusunu sorarsak ; tam merkezinde ve başında olduğunu görürüz. Her şey insanlar için, insan her şey için!
Haydi hep birlikte uçalım , ama NEREYE ?