Durali Doğan
Köşe Yazarı
Durali Doğan
b
 

FATİH’İN HOCASI AKŞEMSEDDİN

                29 Mayıs 1453'te gerçekleşen İstanbul'un Fethi’nin 571. yılı. Kutlu olsun.                 Bu fetihte çok yönlü Türk alimi ve tıp insanı olarak tarihe geçen Akşemseddin’in manevi olarak büyük rolü vardı.                 Akşemseddin Fatih’in hocasıdır.                 1389 yılında Şam'da doğdu.Şeyh Hamza'nın oğludur ve asıl ismi Mehmet Şemseddin'dir.                 15. yüzyılın en büyük bilim adamı ve sufisi olan Akşemsettin ; beyaz elbiseler giydiği  ve saçı sakalı beyaz olduğudu için 'Akşemsettin Akşeyh 'ismini almıştır.                 Üstün zekası ve anlayışı ,yılmak bilmeyen çalışma gücüyle kendini kitaplara adamıştır. Kısa sürede matematik, astronomi, tıp, eczacılık alanlarında kendini kanıtlayarak, dönemin ünlü alimleri arasına girmiştir.                 Tarihte mikro organizmalardan bahseden ilk kişidir ve mikrobiyolojinin babası sayılmaktadır.                  Hacı Bayram’a bağlandı. Akşemseddin’in içinde çileye girdiği hücre bugün de Ankara Hacıbayram Camii bodrumunda mevcuttur ve şeyhin adıyla anılmaktadır.                 Bir süre sonra buradan da ayrılarak Göynük’e yerleşti.                 Şeyhi Hacı Bayrâm-ı Velî’nin vefatından sonra onun yerine irşad makamına geçti.                 Akşemseddin kuşatmanın en sıkıntılı anlarında gerek padişahın gerekse ordunun mânevî gücünün yükseltilmesine yardımcı oldu. Araştırmacılar, Akşemseddin’in bu sıkıntılı anlarda zaferin yakın olduğu müjdesini vererek sabredip gayret göstermesi gerektiğine dair Fâtih’e yazdığı mektupların fethin kısa zamanda gerçekleş mesinde büyük bir tesiri olduğunu belirtmek tedirler                 Fetihten sonra Ayasofya’da kılınan ilk cuma nama zında hutbeyi Akşemseddin okudu.                 İslâm ordularının daha önceki kuşatmalarından birinde şehid düşmüş olan sahâbeden Ebû Eyyûb el Ensârî’nin kabrini de Fâtih’in isteği üzerine yine o keşfetti.                 Fetihten sonra padişahın taç ve tahtını terkedip bütünüyle şeyhe bağlanmak ve ondan tarikat ahkâmını öğrenmek istemesi üzerine Akşemseddin büyük bir dirayet göstererek Fâtih’in bu arzusuna engel olmaya çalıştı. Bunu başaramayacağını anlayınca Gelibolu üzerinden Anadolu yakasına geçerek Göynük’e döndü.                 Hayatının son yıllarını Göynük’te geçirdi.                  Şubat 1459’da burada vefat etti. Türbesi halen ziyaretgâhtır.                 Türbesi vefatından beş yıl kadar sonra yapılmış olup sandukası üzerindeki yazı da oğullarından Mehmed Sâdullah’a aittir. Evlâtlarından Mehmed Sâdullah ve Nûrullah da bu türbede yatmaktadır.                 Akşemseddin’in yedi oğlu olmuştur. Bunlar sırasıyla Sâdullah, Fazlullah, Nûrullah, Emrullah, Nasrullah, Nûrülhüdâ ve Hamdullah Hamdi adlarını taşımaktadır.                 Akşemseddin’in eserlerinin büyük bir kısmı tasavvufa dair olup başlıcaları şunlardır:                 Risâletü’n-nûriyye, Defʿu meṭâʿini’ṣ-ṣûfiyye. Ve Makāmât-ı Evliyâ adlı üç eseri vardır.
Ekleme Tarihi: 28 Mayıs 2024 - Salı

FATİH’İN HOCASI AKŞEMSEDDİN

                29 Mayıs 1453'te gerçekleşen İstanbul'un Fethi’nin 571. yılı. Kutlu olsun.

                Bu fetihte çok yönlü Türk alimi ve tıp insanı olarak tarihe geçen Akşemseddin’in manevi olarak büyük rolü vardı.

                Akşemseddin Fatih’in hocasıdır.

                1389 yılında Şam'da doğdu.Şeyh Hamza'nın oğludur ve asıl ismi Mehmet Şemseddin'dir.

                15. yüzyılın en büyük bilim adamı ve sufisi olan Akşemsettin ; beyaz elbiseler giydiği  ve saçı sakalı beyaz olduğudu için 'Akşemsettin Akşeyh 'ismini almıştır.

                Üstün zekası ve anlayışı ,yılmak bilmeyen çalışma gücüyle kendini kitaplara adamıştır. Kısa sürede matematik, astronomi, tıp, eczacılık alanlarında kendini kanıtlayarak, dönemin ünlü alimleri arasına girmiştir.

                Tarihte mikro organizmalardan bahseden ilk kişidir ve mikrobiyolojinin babası sayılmaktadır.

                 Hacı Bayram’a bağlandı. Akşemseddin’in içinde çileye girdiği hücre bugün de Ankara Hacıbayram Camii bodrumunda mevcuttur ve şeyhin adıyla anılmaktadır.

                Bir süre sonra buradan da ayrılarak Göynük’e yerleşti.

                Şeyhi Hacı Bayrâm-ı Velî’nin vefatından sonra onun yerine irşad makamına geçti.

                Akşemseddin kuşatmanın en sıkıntılı anlarında gerek padişahın gerekse ordunun mânevî gücünün yükseltilmesine yardımcı oldu. Araştırmacılar, Akşemseddin’in bu sıkıntılı anlarda zaferin yakın olduğu müjdesini vererek sabredip gayret göstermesi gerektiğine dair Fâtih’e yazdığı mektupların fethin kısa zamanda gerçekleş mesinde büyük bir tesiri olduğunu belirtmek tedirler

                Fetihten sonra Ayasofya’da kılınan ilk cuma nama zında hutbeyi Akşemseddin okudu.

                İslâm ordularının daha önceki kuşatmalarından birinde şehid düşmüş olan sahâbeden Ebû Eyyûb el Ensârî’nin kabrini de Fâtih’in isteği üzerine yine o keşfetti.

                Fetihten sonra padişahın taç ve tahtını terkedip bütünüyle şeyhe bağlanmak ve ondan tarikat ahkâmını öğrenmek istemesi üzerine Akşemseddin büyük bir dirayet göstererek Fâtih’in bu arzusuna engel olmaya çalıştı. Bunu başaramayacağını anlayınca Gelibolu üzerinden Anadolu yakasına geçerek Göynük’e döndü.

                Hayatının son yıllarını Göynük’te geçirdi.

                 Şubat 1459’da burada vefat etti. Türbesi halen ziyaretgâhtır.

                Türbesi vefatından beş yıl kadar sonra yapılmış olup sandukası üzerindeki yazı da oğullarından Mehmed Sâdullah’a aittir. Evlâtlarından Mehmed Sâdullah ve Nûrullah da bu türbede yatmaktadır.

                Akşemseddin’in yedi oğlu olmuştur. Bunlar sırasıyla Sâdullah, Fazlullah, Nûrullah, Emrullah, Nasrullah, Nûrülhüdâ ve Hamdullah Hamdi adlarını taşımaktadır.

                Akşemseddin’in eserlerinin büyük bir kısmı tasavvufa dair olup başlıcaları şunlardır:

                Risâletü’n-nûriyye, Defʿu meṭâʿini’ṣ-ṣûfiyye. Ve Makāmât-ı Evliyâ adlı üç eseri vardır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sorgunmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.