FRANSA’DAN SORGUN’A  UZANAN EL                 Fransa'da çalışan hemşehrimiz Sevim-Nevzat çifti her yıl izine geldiklerinde mutlaka gazetemizi ziyaret ederler. Bu yıl da gazetemizi ziyaret eden hemşehrimiz Sevim Öçal Biçer; hem öğretmenler günümüzü kutladı, hem de Fransa’dan Sorgun/Büyüktaşlık köyüne uzanan yolculuğun serüvenini uzun uzun anlattı.                 Sevim hanımla Sorgun’un geçmişini, geleceğini konuştuk. Sorgun’a plan ve projeyle gelmiş. Sorgun’u sevmek, insanına değer vermek, doğduğu ilçenin dertlerini derdi edinmek. “Sorgun’a artı değer ne katabilirimi” düşünmek için emek ve çaba sarfediyor. Eşinin köyü olan Büyüktaşlık’ta Lavanta Bahçesi kurmak için ilk adımı nasıl attığını şöyle anlatıyor:                 -“Durali Hocam, yıllar oldu gurbete gideli. Sorgun’un Büyük Taşlık köyü eşimin doğduğu köy. Ben Kırıkkaleliyim. Ama Büyüktaşlık köyünü doğum yerim kadar seviyorum. Doğup büyüdüğümüz bu topraklara, bu mübarek toprağın eli nasırlı, gönlü engin insanlarına vefa borcumuz var. Onu ödemeye çalışıyoruz. O nedenle Büyüktaşlık köyünde yirmi dönümlük bir yere, otuz altı bin lavanta fidesi diktim.”                 O anlatıyor, ben heyecanla dinliyorum. Dile kolay. Otuz altı bin fideyi toprakla buluşturmak ne büyük emek, alın teri! Sevim hanım, yaklaşık bir aydır yirmi işçi ile birlikte tarlada çalışmış. Lavanta’nın hikayesini de ilk defa Sevim hanımdan dinledim:                 -Hocam Lavanta yaprak dökmeyen bir bitki. Ta Mısır’a kadar uzanıyor tarihi. O tarihte Lavanta yağı mumyalama için kullanılmış. Ölümsüz aşkın ve sadakatin sembolü derler Lavanta için. Lavantanın güzel kokusunun yanında çiçekleri, yaprakları ve uçucu yağı doğal ilaç olarak kullanılmakta. İçerdiği çözücü maddeler sayesinde insan sağlığına pek çok yararları var. Ayrıca, kozmetik sanayinde olduğu gibi, cilt ve saç tedavilerinin yanı sıra yaraları ve ağrıyı tedavi etmek için losyonlarda ve kremlerde de kullanılır.”                 Lavanta konusunda epey bilgi sahibi olduktan sonra, neden Sorgun? Diye soruyorum Sevim hanıma. O da cevaben şunları söylüyor:                 -Yıllardır Fransa’da yaşayan gurbetçi bir kadın olarak ilçemizin kadınlarının önünü açmak, onlara örnek olmak, cesaret vermek için böyle bir girişimde bulundum. Yurt dışından tatil yapmak için gelenlerden çok nadir bulunur tatilde bu tür işlerle uğraşmak. Ben zoru seçtim.                 Neyi amaçladığını da anlatıyor Sevim Hanım;                 -Durali Hocam, ben Fransa’da yaşıyorum. Bilgimi, görgümü hemşehrilerimle paylaşmak istiyorum. Ülkeme, köyüme bir faydam dokunsun istiyorum. Kendimden ziyade köylülerim kazansın, bizi örnek alarak başkaları da yapsın. Sonuçta ülkem kazansın.”                 Sevim hanım çok haklı.İşçisinden tut ki, aydınına varıncaya kadar okumuşların, eli kalem tutanların, işadamlarımızın, eli eren, gücü yeten her Sorgunlunun Sorgun’a hizmet mecburiyeti var. Anadolu’nun en münbit, düşman ayağı basmamış en aziz bölgesinde yer alan Sorgun; şanlı bir tarihe sahip. Önemli bir coğrafyada yer almış. Ekonomik, sosyal, kültürel potansiyeli olan bir ilçe. Sevim hanım gibi cesaretli Türk kadınlarına çok ihtiyacımız var. Bu örnek davranışını alkışlıyoruz.                 Bilgisi, birikimi, enerjisi ve parası olan gurbetçi hemşehrilerimizden de böyle örnek davranışlar ve yatırımlar bekliyoruz. Sevim hanım, diktiğiniz otuz altı bin Lavanta fidesi üç yıl sonra meyvesini verecek. Sabır ne kadar acı ise, meyvesi bir o kadar tatlıdır.                 Sizleri; cesaretiniz, gayretiniz ve ülkesine bir şeyler yapmanın çabası içinde olduğunuz için cani gönülden tebrik ediyorum.          Kuşaklı Höyüğün Eski Tunç, Asur, Hitit ve Demir Çağları ile Roma, Bizans Dönemlerinden izler taşıdığı tarih koktuğu gibi, Sorgun/ Büyüktaşlık köyü artık Lavanta da kokacak.