KERKÜK; GÖNLÜMDE AŞK YÜREĞİMDE SIZIDIR Irak Türkmen Cephesi (İTC) Türkiye Eski Temsilcisi, Türkmen Şanı Bağımsız Medya ve Araştırma Merkezi Türkiye Temsilcisi Sadun Köprülü'yü rahmetle anıyorum. Sadun Köprülü'nün kardeşi Türkmen gazeteci Ümit Köprülü 15 Aralık 2008 tarihinde Sorgun'da Nevcihan Erkoç ile evlenmiş, o tarihte Kerkük davasından yargılanarak Irak'ta 17 yıl hapishanede kalan damadın ağabeyi Sadun Köprülü ile uzun bir sohbetimiz ve röportajımız olmuştu. Yıktılar kalamızı Sürdüler balamızı Daha can boğazdayken Çektiler salamızı. Elimde bir kitap var. Büyüt Türk Edebiyatı Tarihçisi Ord. Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün yeğenleri olan Sadun ve Ümit Köprülü"nün güneş yüzü görmeden Saddam hapishanelerinde geçirdiği o acı günleri anlatan belgesel bir roman. Yazarı Osman Oktay. Kerkük davasına kendini adamış büyük dava adamı Sadun Köprülü geçen hafta gazetemizi ziyaret ederek bu kitabı imzaladı hediye etti. 17 yıl Saddam hapishanelerinde nasıl bir hayat geçirdiğini, Türkmen , Türklük davasını, yaptıkları mücadeleleri bizzat ağzından dinlediğim Sadun Köprülü'nün hayatını ve mücadelesini bir de bu kitaptan okuyunca gönlümde ve gözümde Sadun ve Ümit Köprülü kardeşler Türk'ün gönlündeki Kafkas kadar yüceleşti, yüreğindeki Tuna kadar efsaneleşti. -Babacığım Kerkük nerede" sorusuyla başlayan ve: -Aha burada oğlum, tam kalbimde, aşkım, sevdam diye devam eden bir uzun meşakkatli hayat. Sadun ve Ümit Köprülü kardeşlerin hayatı. Büyüt Selçuklu Sultanı Tuğrul beyin 18 Aralık 1055'te fethettiği Irak ve Türkmenlerin yaşadığı dram. Anadolu’dan önce fethetmiş atalarımız Irak'ı. Sadun Köprülü geceleri hep uykusuz geçirmiş. O Irak'ta Saddam'ın zulmüne uğrayıp Meşhar Abu Garip Hapishanesi'nde tam 17 yatmış, akla gelmedik işkencelere maruz kalmış. Sadun ve Ümit Köprülü kardeşler Irak'ın kuzeyindeki bir Türk kasabası olan Altunköprü'de dünyaya gelmişler. Kerkük'te katliamı yaşamışlar, kasabalarından geçen Zap suyunun, nasıl azap suyuna dönüştüğüne şahitlik etmişler. Her durumda Türk olduklarını, Türkmen olduklarını haykırmışlar. Irak"ın Türkmen halkına karşı Saddam Hüseyin yönetimi sırasında yapılan gaddarca uygulamalardan en fazla nasibini alanlar "Türkçülük" yapan ve Türkiye sevdalısı Türkmen aydınları oldu. Bunlardan biri de Hukukçu-Araştırmacı ve Şair Sadun Köprülü ve kardeşi Türkmen gazeteci Ümit Köprülü'dür. Kerkük'te verdikleri mücadeleyi ağzından dinledim Sadun Köprülü'nün. Başbakan Demirel'i Kerkük'te nasıl karşıladıklarını ve nasıl tutuklandığını şöyle anlattı: -"1967 yılında, Başbakan Yardımcısı Süleyman Demirel, Kerkük"ü ziyaret ediyordu. Kerküklü Türkmenlerin bayram coşkusu içinde Demirel"i karşılamaya hazırladığı o gün, bekleyenlerin arasında henüz 10 yaşında iken bende vardım. Elimde "Yaşasın Türkiye, Yaşasın Türklük, Hoş geldin Süleyman Demirel" yazılı bir pankart tutuyordum. 10 yaşında bir Türkmen çocuğu olarak, bundan sonraki hayatımın çok büyük bölümünü yürek dağlayan acılarla geçirdim. Yaşadığım tüm acılara rağmen, aile ve yuva hasretiyle karanlık hücrelerde tam 17 yıl geçirmeme rağmen, o gün orada bulunmaktan bir an olsun pişmanlık duymadım." Süleyman Demirel, o gün kendisini ünlü Kerkük türküsü "Ağam Süleyman, Paşam Süleyman" ı söyleyerek karşılayan Türkmenler arasındaki o minik çocuğu yıllar sonra da hatırlıyordu. Hatta kendisine kucağındaki minicik bebeği göstererek "Kurtarıcımız geldi" diye bağıran 10 yaşındaki Sadun"un annesi Şeker"in, "Sana bu kucağımdaki çocuğu kurban diye veririm" sözlerini de... O gün Saddam Hüseyin"in istihbarat ve Emniyet güçleri, Türkmenlerin fotoğraflarını çekmiş, daha sonra da her birini tek tek evlerinden toplayarak götürmüştü. Aralarında Sadun ve annesi Şeker Hanım da vardı elbette. Sadun Köprülü, 8 ay kaldı Saddam"ın hapishanelerinden birinde. Türlü işkencelere maruz kaldı. Sürekli olarak O"na, "Sana o pankartı kim verdi? O türküleri kim söyletti?" diye soruyorlardı."