Değerli hemşehrimiz Araştırmacı- yazar Fuat Yılmazer’in yeni kitabı elime ulaştı.Fuat bey sağ olsun, imzalamış göndermiş. “Türk’ün Hafıza Sorunu”; yazarın “Bozkurtların Zorlu Mücadelesi” adlı kitabından sonra yayımlanan ikinci kitabı. Kitap Bilgeoğuz Yayınlarından çıkmış. Kitabı okudum, inceledim. Fuat Yılmazer, bu yeni eserini titiz bir çalışmayla hazırlamış. Okuyunca anlıyorsunuz bunu. Anlaşılır, yalın bir dille, aynı zamanda başta ilmî haysiyet ve vakarın sembolü Ali Fuad Başgil olmak üzere, tarihçi ve Türk fikir adamlarının görüşlerine de başvurarak ortaya koymuş meseleleri. Türk devletlerinin kurulup, yıkılmasında bir hafıza sorunu olduğunu özellikle kitabında vurgulamış yazar. Kitabı yazarken “Türk Milliyetçiliği kimliğini ön plana çıkardığını” belirten yazar, değerlendirme ve analizlerinde tamamen siyaset üstü, aklına ve iradesine sahip olarak sorunlara yaklaşıyor. Yazar kitabının bir yerinde şöyle diyor; “Birey olarak da, millet olarak da hafızamız zayıf… Çabuk unutuyoruz, çabuk başkalaşıyoruz. Dışardan her söyleneni çabuk kabul ediyoruz. Türk milleti hafıza ve bilinçlenme sorununu halletmesi gerekir. Hafızanın çeşitleri üzerinde duran yazar “Hataların tekrarlanmaması için şart olan diğer etken de hafızayı daima taze tutmaktan geçmektedir.” Der.  Cemil Meriç’in “ Dün tecrübedir, öğren; yarın tahmindir, planla; bugün fırsattır, kullan” sözüne vurgu yaparak Türk milleti olarak ” bilinçli olmak zorunda olduğumuzu” her satırında vurgulamış yazar.   Kıbrıs, Doğu Türkistan, Kerkük meselelerine de parmak basılmış kitapta. Akıl ve iradeye de işaret etmiş yazar: “Bireyin ve devletin hayatına olumlu yön veren güç; akıl ve iradedir. Yapılacaklar önceden düşünülür, hayal edilir sonra proje haline getirilir ve onu uygulamak gibi önemli bir safhaya geçilir. Hayaller yapılmak istenenlerdir. Hayaller ayağı yere bastıkça bir ülküdür. Hayalleri, ülküleri akılda tutma görevi aklın defteri olan hafızanındır. Ve hayallerin ülkünün başlangıçtan sonuçlanana kadar uygulanacak metodu ve onlarla ilgili gelişmeler de şuurla takip edilir. ”Fuat bey kitapta esas mesajını arka kapakta verirken “ hafıza zayıflığının verdiği tahribata şu cümlelerle dikkat çekmiş: “Ülkemizde veya dünyada yaşanan hadiseleri irdelemeyi, Türk milletinin ve devletinin hadiseler karşısında en iyi biçimde konumlanmasını istemeyi ve yorumlamayı, yüreğimde kendimi bildim bileli yanan Türklük ateşinin bir neticesi olarak tanımlayabilirim. Millet olarak hadiseler karşısında hafıza zayıflığı ve yer yer bilinç eksikliği yaşadığımızın farkına varmak da bu sürecin bir ürünüdür. İnsanımızdaki hafıza zayıflığı ve bilinç eksikliğinin yaratacağı tahribat geri dönüşü olmayan kayıpları beraberinde getirebilmektedir. ”Kıymetli hemşehrimiz Fuat Yılmazer’i tebrik ediyorum. Tarih ve kültür dünyamızı aydınlatacak böyle güzel bir eser kazandırdığı için edebiyatımıza… Eline, emeğine, zihnine sağlık. Canı gönülden kutluyorum…