Yaşam güçlükleri
-Kadınlar yaşam kaynağımız ve ışığımızdır.-
Canlıların yeryüzü varlık süreci olan yaşam, özellikle insanlar için, hiçbir şeyle karşılaştırılamayan bir benzersiz değerdir. Ne yazık ki önemine uymayan, yaraşmayan koşullar ve ortamlar nedeniyle zaman zaman kararmakta, düşündürücü ve üzücü yönleriyle istenmeyen durumların alanı olmaktadır. Çelişkiler, aykırılıklar ve kimi bozukluklarla kıvanç yerine kaygı, tasa ve endişe etkin olmaktadır. Karşılık görmeyen ya da değeri bilinmeyen yaklaşım ve çabalar kırgınlığa, dargınlığa, pişmanlığa neden olmakta, ilişki düzensizlikleriyle kimi kötülükler yaşam kıvancını tattırmamaktadır.
Günümüzde barbarlık sayılacak kimi ilkellikler, yaşam kıvancımızı yaralamaktan öte yıkmaktadır . Kadınlarımıza saldırılar ve vahşice kıyımlar bunların başında gelmektedir. Büyük ATATÜRK'ün kadınlara ve annelere verdiği değeri yansıtan anlamlı sözleri belliğimizin en sıcak köşesinde yer etmesi gerekirken çirkinlikleriyle utandıran kötü davranışlar, kötü sözler, insanlıkdışı eylemler günümüz barbarlığının açılımlarıdır. Varlık kaynağımız annelerimizi, eşlerimizi, kızlarımızı, kardeşlerimizi koruyup savunamadığımız, yaraşır oldukları yaşam güzellikleriyle donatıp yaşatamadığımız zaman sorumluluğumuzun ağırlığı altında eziliyoruz. Annelerimize ilişkin toplumsal değerin ölçülemezliğini yanında inanç yönünden de anlamla değiniler olduğu unutulmamalıdır.
Yargıya yansıyan türlü kötü davranışlar yanında kimi olumsuzluklar ve yetersizlikler nedeniyle değinilmeyen, ele alınamayan, düzeltilip giderilmesi sağlanamayan davranışlarla, kıyım gören kadınlarımız en büyük üzüntü ve acı duyuran sorunlarımızın başında gelmektedir. İnsan eşitliği yanında tür olarak en nitelikli, eş ve anne olarak en değerli yapı oldukları tartışılamaz. Onlara saygıda ve sevgide kusur bağışlanamaz, hoşgörülemez. 2010-2020 yıllarında 2 bin 534 kadın cinayeti (Cumhuriyet, 25. 11. 202l) hepimizi düşündürmeli ve utandırmalıdır. Kadınlarına değer vermede, saygı göstermede kusurlu olanların ilkelliği ve barbarlığı giderilmez küçüklük ve aşağılıktır. Varlığımızın kaynağı olan kadınlarımıza yönelik çirkinlikler hepimizi utandıran insanlıkdışı davranışlardır. Boşanma davalarının çokluğu, yıldan yıla artışı bile dikkat çekici bir durumdur. Yaşam güneşimiz kadınlarımıza evlilik öncesi ve sonrası davranışlardaki çelişki hepimizi düşündürmesi ve çözümde buluşturması gereken bir aykırılıktır. Yaşam aydınlığımızı ve toplumsal gücümüzü etkileyen tutarsızlıklardan, aykırılıklardan, ilkelliklerden kaçınıp uygar bireyler olarak anlayış, ilgi ve içtenlikle kıvanç veren tutum ve davranışlarla birbirimizi kucaklamamız gerekir.