BİLGELER VE BİLGELİK  “Tarih çok bilgenin adını saydı Kimisi güneşti, kimisi aydı…” Bu  dizelerin yazarı Prof.Dr. İbrahin Ağâh Çubukçu, günümüzdeki Yunus olarak, bilgeliği ve sanata katkıları ile 80.yaşında  Mart 2009 ‘da Ankara’da  görkemli bir  “BİLGİ VE SANAT ŞÖLENİ “ ile hatırlandı. Bilgeler yaşarken ve daha sonra da anılmalı, hatırlanmalıdırlar. Onları, geçmişten geleceğe ışık tutan fikirleri, görüşleri ve öngörüleri hiçbir zaman unutturmaz. Bilginin yorumunu yaparak olaylar ve gerçeklere  yeni yeni pencereler açan bilgeler,tecrübenin, aklın,mantığın ışığında yaşama felsefe katan insanlardır;  büyük  bilgelerimizden  Prof. Çubukçu’nun  dediği gibi geceleri ve gündüzleri aydınlatırlar. Konuşmalarımızda ve yazılarımızda  hep bilgelerin görüşlerinden faydalanırız.Bu görüşleri temel alarak gerçeklere ve geleceğe parmak basarız. Uluslar ve insanlık bilgeleri , övünç ve sevinç kaynağı yaparlar ve onları önder, öncü olarak değerlendirerek   saygı duyulan yüceliklere çıkarırlar. Ulus ve insanlık bilgi ve bilincine  büyük katkılar sağlayan  bilgeler düşünceleri ve görüşleriyle insanlığın ortak kültür değerleri arasında  seçkin yerlerini alırlar. Bu nedenle uluslar, bilgelerini unutmadan hatırlamalı ve onlar   adına  üniversitelerde  kürsüler açarak ve uluslar arası kongreler düzenleyerek  sonsuza dek yaşatmalıdırlar. Bu alanda da öncü ve önder olan büyük Atatürk “ İbn-i Sina gibi bilginlerimiz unutulmamalıdır “ diyerek bu alanda ilk kongreyi İstanbul ‘da yaptırmıştır. Aynı konuda  sempozyumları 1983 yılından itibaren  Ankara’da uzun  yıllar  sürdüren bir yönetici olarak  ,Ankara Üniversitesi   yeni binasına  İbn-i Sina Hastanesi adının verilmesine öncülük etmenin mutluluğunu da  yaşamaktayım. “İlim  ve sanat taktir edilmediği yerden göç eder “ diyen İbn-i Sinaları,Ali Kuşçuları,Kaşgarlı Mahmutları,Ali Şir Nevaileri, Mevlanaları,Yunus Emreleri, Hacı Bektaş Velileri,Aşık Veyselleri, Nasreddin  Hocaları, İncili Çavuşları  ve daha yüzlerce bilgemizi bilmeyenler geçmişi  tam bilemezler ve geleceği tam olarak değerlendiremezler. Okullardan mantık ve felsefe derslerini kaldıranlar ve bu derslere önem vermeyenler insanın ve insanlığın hayrına çalışmıyorlar demektir. “Bilgeliği kim istemez  ki…” diyen İbn Arabî’nin sözü ile başlayan  “ Bilgelik Hikâyeleri” kitabını yazan değerli yazar Cevdet Kılıç’ı kutluyorum.Bilgelik  hikmetlerini bir  kitapta toplayarak kültüre büyük  katkılar sağlamıştır.Bilgelere saygının en güzel örneğidir… Thales, Bias, Pittakos,Khilon,Solon, Periandros,Sokrates,Diyojen, Konfüçyüs,Tao ve daha niceleri bilgin, yaşama ve dünyaya dair yorumlarını,tahlil ve tanımlarını yapan bayraklarıyla insanlığı selamlamaktalar,bir güneş gibi aydınlatmaktalar. “Kimsesiz kimse yok,herkesin var bir kimsesi Kimsesiz kaldım,yetiş, ey kimsesizler kimsesi.”